The Breakfast Club | Film Yorumu

Merhabalar, 1985 yapımı gençlik filmi tanıtımıyla buradayım. Gençlik filmi izlemeyeli uzun zaman olmuştu ve bir arkadaşımın önerisi ile geçen gün filmi izledim ve şu an yorum giriyorum.
Filmin konusu; Amerikan lise hayatından beş ayrı klişe karakter kendilerini, cezalı oldukları cumartesi gününü okul kütüphanesinde geçirmek üzere bir arada bulurlar.Bu farklı karakterler kendi kendilerini ve çok ortak yönleri olduğunu keşfedecekleri bir güne dönüşecektir.
the breakfast club konusu ile ilgili görsel sonucu
Karakter Tipleri: Suçlu John Bender, Sporcu Andrew, Prenses Claire, Deha Brian ve Deli Allison
5 farklı karakterlerin ortak özelliklerini ve sorunlarını gerçeklikle önümüze sunan bir filmdi. Filmi izlerken kendimi karakterlerle empati yaparken buldum. Gençlerin okuldaki kadrolaşmayı, aile sorunlarını, neden ceza aldıklarını vs. sorunlarını dile getirip ön yargıları ve toplumsal baskıları yeniden değerlendiriyor, tabi ki izleyenleri de değerlendirmeye itiyor.  
İzlediğinizde düşüncelere dalmanızı sağlayacak bir film. Mesela Pazartesi okulda birbirleriyle selamlaşacaklar mı yoksa birbirlerini görmezden mi geleceklerini konuştukları kısımda, Claire net olarak selam vermeyeceğini söyledi ve sebep olarak arkadaşlarını öne sürdü. Biz arkadaşlığı çoğu zaman güzel olarak tanımlarız ama Claire arkadaşların çoğu zaman bir şeyler yapma da birbirlerine engel olduğunu vurguladı. Sizce bazı zamanlar arkadaşlar bazı konularda birbirlerini engeller mi? 


 “Hepimiz ebeveynlerimiz gibi olacağız. Çünkü kalbimiz ölecek.”
Bence filmin en iyi repliğiydi çünkü çevremizde gördüğümüz olaylar ve tepkiler sonucunda herkes küçükken mutlaka "Ben böyle olmayacağım." demiştir. İnsanlar tabi ki büyüdükçe ilgilenmek zorunda olduğu şeyler çoğalıyor ve değişmeler oluyor. İstediğimiz ya da istemediğimiz bazı şeyleri yapar hale geleceğimizden bahsediyor.

Bazı okuduğum yorumlar vakit kaybı olduğu yönündeydi ama baş yapıt olduğunu daha sonra çıkan film ve dizilerde konu alındığından bile anlayabiliriz. 1980-90'lara karşı ayrı bir ilgim var ve böyle filmler izledikçe üzülüyorum sinemada izleyemediğim için.. Geç olsun güç olmasın diyelim. Filmde en sevdiğim sahne koridor da hocalarına göre koşturdukları kısımdı. Ve filmin sonuna bayıldım cidden bir netlik yoktu ama açıkta bırakılmamıştı. Filmi izlerken zamanın nasıl geçtiğini anlamadım ve okuduğum bir kaç yazıya göre filmin çoğu sahnesi doğaçlama çekilmiş bu tip şeyler çok hoşuma gidiyor nedense..Gençlik filmi arıyorsanız kesinlikle izlemelisiniz.Ve ayrıca blog okurken filmin analizine rastladım okumak istersiniz diye link bırakıyorum. 
İlgili resim
"They met only once, but it changed their lives forever"

CONVERSATION

3 yorum: