Masumiyet Müzesi - Orhan Pamuk | Kitap yorumu

 Herkese merhaba. Kısa bir süre önce okuduğu Masumiyet Müzesi kitabı hakkında yorum yazmaya geldim ama şu an kitap elimde acaba ne yazsam diye düşünüyorum. Çünkü 'Anlatılmaz yaşanır' dedikleri şey bu kitap olabilir.. Buraya nasıl dökeceğim hakkında hiç bir fikrim yok ama başlarsam da duramam diye düşünüyorum. Öncelikle kitabın kısaca konusuna değineyim.

Kitabın Konusu;

Kahramanımız Kemal, sevgilisi Sibel ile İstanbul sosyetesinde yaşan, zengin kesimden biridir. Hayatına uzak akrabası olarak tanıdığı Füsun girene kadar. Kemal hastalıklı bir aşka kapılır ve bütün hayatı Füsun'la birlikte değişir.


Kitapta Kemal'in Füsun ile tanıştıktan sonra bütün hayatının değişimine şahit oluyoruz. Orhan Pamuk Kemal'in aşkını öyle aktarmış ki kitapta okurken o aşkı hissettiriyor. Kemal'in aşkının yanı sıra o dönem (70-80 yıllar) İstanbul'un siyasal olayları, aile içi yaşamı ya da farklı bir çok konuya değinmesi okuru o  dönemde yaşamaya itiyor. Okur kitaptaki kahramanlarda kendisinden mutlaka bir yan buluyor. Kahramanların üzüntüleri, sevinçleri vb. duygularını okur bu yüzden daha iyi anlıyor...


Üzüntüsünü, kırgınlığını, yorgunluğunu, mutluluğunu tamamiyle hissederek okuduğum bir kitap oldu. Gerçekten yavaş okuduğum kitaplar arasında ya kitap ağır geldi (Anlayış açısından değil verdiği histen dolayı) ya da hiç bitirmek istemediğim içindir. Kitabı elime aldığım andan itibaren kitap bitmesin istedim. 
Kitabın en sevdiğim bölümü neden bilmiyorum 'Bazan' 69.bölümü oldu.O bölüm bence Kemal'in basit ama uzun süren mutluluğunu anlatıyordu ya da ben öyle hissettim. Bu bölümü okudukça mutlu oldum nedensizce..

Ayrıca şunu da söylemeliyim ki böyle hastalıklı bir aşkı (Yazarın deyimiyle) okurken güzel göstermeleri biraz canımı sıktı. Vazgeç artık Kemal olmuyor diye bağırmak istediğim zamanlar oldu ama karakter sonuna kadar gitti.


Kitap yorumlarını okurken ekşi sözlükte şöyle bir yorumlar karşılaştım;

''586. sayfanın sonun geldiğinde 1. sayfaya dönüp baştan okuma arzun olacak ama gücün olmayacak''

Bu cümle beni biraz duraklattı, gerçekten kitabın sonuna geldiğim zaman böyle hissettim. Kitap bittiği zaman büyük bir boşluk yarattı bende çünkü gerçekten Karakterimizin yaşadığı yorgunluğu üzerimde ağır bir şekilde hissettim. İşte bir kitaptan almamız gerek şey de, bu aslında.


 "Herkes bilsin, çok mutlu bir hayat yaşadım."

Kitabın sonunda bu cümleyi görmek beni mutlu etti (diğer okurlar bu cümleden hüzün hissetmiş ama ben öyle hissetmedim). Bunun sebebi İnsanlar ne kadar hastalıklı olduğunu söylemesine rağmen, Kemal bulunduğu ve yaptığı şeyden memnundu. Füsun'la geçirdiği zaman ne kadar can sıkıcı, bunaltıcı ve sonunu göremediği için üzücü olsa da Kemal, Füsun'un yanında halinden memnundu. Bize boşa geçirdiği zaman gelse de, Kemal için çok kıymetliydi gibi geliyor.

"Müzeler gezmek için değil, hissetmek ve yaşamak içindir." 

Son olarak bu alıntıyla yazıma son verip, Bu kitabı okuduktan sonra Masumiyet müzesini hissetmek ve yaşamak için sabırsızlanacaksınız.


CONVERSATION

1 yorum: