Yeniden Herkese Merhaba!!

Yaklaşık 2 aydır girmediğim bloguma yeniden yazmaya başlıyorum. Daha önce yayınladığım düşünceli yolculuk yazımda blog yazmaya ara vermek istediğim ama vermeyeceğim karamsar bir yazı yazmıştım.Yazılarımı yazmaya devam edeceğimden bahsettim ama elimde olmayan sebeplerden dolayı buradan ister istemez uzaklaştım. Mayıs ayının sonlarında final sınavlarımdan ve ramazandan dolayı burada değildim sonra mezuniyet, bayram.. iyice arayı açtım. Sonra aylardır beklediğim stajım başladı. Dur bunun biraz öncesinden bahsedeyim.
Çoğu üniversitede olduğu gibi benimde zorunlu staj yapmam lazımdı ama gelin görün ki medya sektöründeki staj boşluğu... Neredeyse aylarca güzel, bana referans olunca işe yarayacak bir ajans aradım ama sonuç tam bir hüsran. Aklınıza gelebilecek medya, grafik, habercilik alanlarıyla ilgili her yere başvurdum ama elim boştu. Bu boşluk beni strese sokuyordu çünkü daha staj yeri bulamıyorken nasıl iş bulacağımı düşünüyordum, tabi bunu çevreme anlatma bir o kadar zordu. Neyse daha sonra kurtarıcı meleği gibi biri çıktı ortaya ve beni çok bilinen bir ajansa soktu. (İsim veremeyeceğim ama çok bilindik bir yer emin olun.) Her şey halloldu zannediyorum tabi ama asıl her şey burada başladı.. Bu ajansta çalışacağım için çok heyecanlıydım ama ilk günden başlayarak bu heyecanım yavaşça söndü. Tasarım bölümde staja başladım ama yaptığım hiçbir şey yoktu. Yapılmış sayfaları tekrar tekrar yapıyordum. Tamam çok güzel bir şekilde öğrendim her şeyi ama her gün bir diğer günün aynısıydı. Gerçek tasarım yapma kısmına geçince bazı engeller çıktı. Ayrıca konuşmada iyi olmadığım için insanlarla diyalog dahi kuramadım, çalışma ortamı beni çok gerdi. Bu da beni ben bu işi gerçekten istiyor muyum diye düşünmeye itti. Hala düşünme aşamasındayım. Bazen ''İnsan sevmediği işi yapabilir mi? Yapan var sen neden yapmayasın ki? İş beğenmemezlik yapmanın sırası mı?'' diye düşünürken bazende ''İnsan neden sevmediği işi yapar? Beni zorlayan bu şartlara neden katlanmak zorundayım.'' diye düşünmeden edemiyorum. Boşuna kaygılanıyorum belki staj olduğu için böyledir ama yinede size de sorayım.

Sizce insan sevmediği işi yapmalı mi? Ya da yapabilir mı?

Karmaşık sorun içinde çıkalım. Geçen hafta Dgs sınavına girdim. Sınava hiç çalışmamam ve sınavım kötü geçmesi üzerine biraz konuşmak istiyorum.Aşırı kötü geçmedi ama puanım çok yüksek gelmez. Şehir dışında okumaya doyduğum için İstanbul da özel üniversite yazmayı düşünüyorum tasarım bölümü şimdilik planlarım arasında son dakika karar değiştirmezsem tabi ki..Mezuniyetim, stajım, Dgs sınavı çok gergin geçirdiğim 2 ay desem yanlış olmaz sanırım. Stajımın bitmesine ve sınavın açıklanmasına az bir süre kaldı keyifli hayatıma dönemem az kaldı...
Bugün yazı yazmayı, kafamı boşaltmayı, resim seçmeyi, bir şeyler araştırmayı ne kadar özlediğimi fark ettim ve tüm işlerimi bırakarak bilgisayarım başına oturdum. Düşüncelerimi yazabildiğim bir blog iyi açmışım diyorum. Kesinlikle sık sık post yazmak önceliğim olacak bunlardan sonra, size aktarmak istediklerim şimdilik bu kadar. Seda geri döndü diyerek yazımı bitiriyorum herkese iyi pazarlar!

CONVERSATION

2 yorum:

  1. Hoş geldiniz, buraya yazıp rahatlamanız belki bir süre sonra işlerinizin de yoluna girmesini sağlar :)

    YanıtlaSil
  2. Çok iyi yapmışsınız ne güzel yaşadıklarınız duygularınız ama üzülmeyin herkes iş hayatına başladığı dönemlerde aynı duyguları aşağı yukarı yaşıyor ama zamanla bunlar geçiyor ve işin hayatın steresleri başlıyor :) Yani herkesle aynı duyguları yaşıyorsunuz normal gibi yazmanıza da sevindim saygılar.

    YanıtlaSil